Nedendir bilinmez, pek ön plana çıkmaz Armut. Acaba Armut’un iyisini ayılar yer sözü mü yol açmıştır bu duruma? Kim bilir belki bilinçaltımıza yer etmiştir bu ifade; hevesle üzüm, incir, elma alırken iş armut seçmeye gelince bir anda biz farkına varmadan zihnimizde belirip, bilinç üstüne bile çıkmadan armutla ilgili beklentilerimizi bastırıyoruzdur.
Oysa armut, kendine has sululuğu, elmanın tatminkarlığı, incir gibi minik çekirdekleri varmışçasına olan dokusu ve dayanıklılığı ile pek çok meyveden kendini ayırıyor.
Bu yazının da temel amacı kulağınıza armutun suyunu kaçırmak, meyve seçerken, tatlı yaparken, salata yaparken aklınıza gelmesi.
Bu sebepten size 4 tane armut üzerinden tarifim var. Bir tanesi altüst armut; tavada başlayıp bitirdiğiniz inanılmaz lezzetli bir tart tarifi. İkincisi Armutu nar suyunda poşeleyerek hazırladığım, en özel sofralarda da olabilecek keçi peynirli bir salata. Üçüncüsü nefis bir buluş olan Ülker Hanım’ın Acılı Armut Reçeli. Son olarak da tarifini yer kalmayacağından detaylı veremeyeceğim armut ekşisinde pişirilmiş bir tavuk. Özetle tavukları geçen hafta tarifini verdiğim armut ekşisine bulayıp, karabiber, kırmızı biber ve tuz ekleyerek marine edin ve sonra ister tavada ister fırında pişirin; bu kadar da pratik.
Tariflerin adedi çok ama kalitesi inanılmaz diyebilirim.
Ispanaklı Keçi Peynirli Armutlu Salata1 adet narın suyunu sıkın. 1 adet Ankara armutunun dış kabuğunu soyduktan sonra dilimler halinde doğrayın. Toplam 8-9 dilim olunca kalınlığı ideal oluyor. Nar suyunu bir sos tenceresine alın ve kaynatmaya başlayın. Malum nar ekşisi nar suyunun hafif hafif kaynayıp suyunu çekmesiyle yapılıyor. Ben de bu salata sosunu yaparken bu kaynayan nar suyunun içine armut dilimlerini atıp hem sularının hem de tatlarının birbiriyle özdeşleşmesini hayal ettim. Armut nar suyunda önce poşeleniyor. İçerisine kırmızı suyu çekiyor. Sonra nar suyu yavaş yavaş uçup nar ekşisi kıvamına dönmeye başlıyor. Bu aşamada armutları tencereden alın, suyun biraz daha uçması için 1-2 dakika daha pişirin. Armut sulu bir nar ekşininiz hazır olacak. Bu sos salata sozunuzun bazı oluyor. İçine 6 çorba kaşığı zeytinyağını, 1 çorba kaşığı hardalı, yarım limonun suyunu ve yarım çay kaşığı karabiberi ekleyin. İyice karıştırdığınız bu sosu kabaca doğradığınız 250 gr, yaklaşık 4-5 bağ ıspanağa iyice yedirin. Tüm yapraklarının soslandığından emin olun, böylece lezzet her yerine nüfuz edecek.
Sonra bunu yayvan bir tabağa alın ve üzerine elinizle istediğiniz gibi parçaladığınız 80-90 gr keçi peynirini dağıtın. Tavada kavurduğunuz 2 avuç cevizi de kabaca kırıp üzerine serpiştirdikten sonra nar suyuyla birleşerek enfes bir hal alan armut dilimlerinizi ekleyin. Hem pratik hem de iştah açıcı salatanızla mutluluklar dilerim.
Altüst ArmutBir emaye veya seramik 20 cmlik sahan şeklindeki tavaya 1,5 çorba kaşığı tereyağı koyup eritin. 1 adet armutu güzel, ince dilimler halinde kesin. Meyveyi ince ince kesmek önemli ki sıcaktan bütün dilimler nasiplerini alsınlar. Tavadaki yağ eridikten sonra altını kapatın ve yaklaşık 1 çorba kaşığını alıp düz bir kaba koyun sonra içine armutları ve 1 çorba kaşığı kahverengi toz şeker ekleyip güzelce karıştırın. Tezgaha 4 adet baklava yufkasını açın, tavada kalan yağ ile araları yağlayın. Bir de 1 çorba kaşığı esmer şekeri toplamda 4 yufkanın da arasına paylaştırın. 2 katın üzerine yağ sürdükten sonra şeker ekleyip ikiye katlayın, aynı bir defter sayfası gibi oluyor, böylece sanki 4 katmış gibi kalınlaşıyor yufkalar. Aynı işlemi diğer 2 yufka ile de uygulayın. Baklava yufkası artık çok yaygın, henüz kullanmasıysanız mutlaka tavsiye ederim. Şimdi tereyağlı tavanın altını tekrar açın ve içine armutları güzelce dizin. Altını kısıp, baklava yufkalarını artı şeklini alacak gibi birbirine diklemesine ekleyin. Dışarda kalan parçaları da tavanın içine doğru kıvırın, çok düzgün olmasına gerek yok ama yufka ile meyve arasında hava kalmamasına dikkat edin, bu yüzden yufkayı kıvırdıktan sonra elinizle güzelce bastırın. Bir yüzünü 2 dakika pişirdikten sonra ters çevirin ve o tarafını da 2 dakika pişirin. Afiyet olsun.
Ülker Hanım’dan acılı armut reçeliBu tarifi sadece bir reçel olarak adlandırmak büyük haksızlık olur. Çünkü kendisi etlere ve salatalara enfes bir sos, başlı başına bir ekşi maya ekmeğin üzerinde biraz peynirle de şölen yaratacak bir tarif. Tarifin sahibi de, her başarılı erkeğin arkasında olduğu gibi tanıdığım en özel ve kuvvetli kadınlardan biri. Mehmet Yaşin’in karısı Ülker Yaşin.
Kendisi ile armut ve armutun ne kadar keşfedilmemiş, özel bir lezzet olduğundan bahsettikten sonra; dur aklıma bir fikir geldi diyerek eve gidip fırsat bulup yaptığı bir tarif bu acılı armut reçeli.
Armutlar adeta kirece yatırılmış gibi kıtır ve diri. Armutun tadını da alıyorsunuz sonra arkadan tam kararında bir acılık geliyor. Acılık, ağzınızı temizleyip ay bir kaşık daha yiyeyim dedirtiyor.
5 adet Santa Maria armutunu (yaklaşık 1 kg) yarım cm. kalınlığında ve 2-3 cm uzunluğunda dilimler halinde kesip tencereye alın. 700gr. yani 3 su bardağından biraz az toz şekeri üzerine dökün ve sulanana kadar bekletin. Sonra tencerenin altını açıp, kaynatın. Bu sırada 5 adet kırmızı Meksika biberini ortadan yarın. Bir çay kaşığı ile içindeki çekirdekleri ve çekirdekleri tutan, biberin en acı kısmı olan ince kılcal bağları çıkartın. Sonra kesebileceğiniz en ince dilimlerle (neredeyse arkası gözükecek kadar) biberleri yarım halkalar şeklinde doğrayın. Ekleyip şerbet koyulaşana kadar pişirin. Son olarak yarım limonu sıkıp altını kapatın. Sosunuz hazır olacak.
Bu tarifin şöyle bir güzel tarafı var; sadece biber reçeli yaparsanız sonrasında şekerlenme ihtimali oluyor. Armutun o içindeki pektinden muhtemel hiç şekerlenmeyen, taş gibi bir lezzet çıkıyor karşımıza. Tatlılık ve acılık emrinize amade..
Armut ile ilgili Deyimler:Bu aralar güzel sözlerimizi unutmamak konuşma dilinde yemek kültürünün devam etmesi amacı ile deyimler ve güzel sözleri sizle tekrar paylaşmak istiyorum. Söz de Armuttan açılmışken bunları da paylaşmak istedim.
Bir işi kolayca emeksiz yaparken ‘armut piş ağzıma düş’, seçip kusur bulurken ‘armudun sapı, kirazın çöpü’. İnsan soyuna çekerken ‘armut dibine düşer’, ‘keçinin uyuzu pınarın gözünden içermiş’ der gibi ‘armutun iyisini ayılar yer’. Bir işin zamanlamasından bahsederken ‘armudun önü, kirazın sonu’, işlerin usülünden bahsederken ‘armudu soy da ye, elmayı say da ye’ derler..