Yemek fotoğrafları bugün her gazetede 3-4 sayfada bir, Facebook, Twitter’ı açınca 8-10 girişin birinde karşımıza çıkıyor. Kolay kolay vazgeçileceğe de benzemiyor. Hal böyleyken bu hafta hayatımızı çevreleyen olgunun taşınma aracı olan fotoğraftan bahsetmek istiyorum. Tat ağzımızda otuz saniye kalıyor ama bize hatırlatan, her baktığımızda ağzımızı sulandıran ‘o’ fotoğraf oluyor. Peki iyi yemek fotoğrafında neler önemlidir? Eskiye göre neler değişti? Keyifle çalıştığım Refika’nın Mutfağı’nın, ‘Arçelik’le Mucize Lezzetler’in ve daha birçok projenin fotoğrafçısı Bahar Kitapcı’ya sordum.
* Size servis edilen bir yemek nasıl ağzınızı sulandırıyor, hemen başlamak için sizi sabırsızlandırıyorsa, çektiğiniz fotoğrafı görenin de yemek için iştahı uyanmalı. Hatta uzanıp bir parça almak istemeli. Ya da mutfağa girip pişirmeye başlamalı, hiç olmadı telefona sarılıp sipariş vermeli. Çikolatalı sufle ise sosu akmalı, ekmek arası bir yemekse sosu görünmeli, içi dolu dolu olmalı, salata ise her şey diri olmalı, renkleri gözünüzü almalı, ağzınız sulanmalı.
* Yemek fotoğrafı eğer bir tarif içinse, yapmak isteyenin içindeki malzemeleri nasıl bir araya getirmesi gerektiği hakkında bilgi vermeli. Yemekten anlayan için fotoğrafa bakınca tarifin temelini çıkarabileceği ipuçları olmalı.
* Fotoğraf tarifi anlatmak için çekilecekse bakanı ezmemeli. Bakanın “Ben bunu iyi kötü yaparım” demesi, hatta ehil olanın “Daha iyisini yaparım” demesi önemli. Yemeğin olduğu gibi, samimi olması çok daha kıymetli.
* Yemeğin sunumu kendisinin önüne geçmemeli. Tabağın hoşluğu, çatal bıçak detayları güzel ama yemek esas.
* Fotoğraf gün ışığında, flaşlardan uzak çekilmeli. Tabii her zaman bu imkân olmayabiliyor ama mümkün olduğunca bu hedeflenmeli.
* Zanaatkâr ile fotoğrafçının uyumu önemli. Yemeği yapanla uyumlu çalışmak, onun üslubuna göre fotoğraflar çekmek işin önemli bir parçası. Bunun için uzun vadeli ve diyalog içerisinde çalışmak gerek.
* Fotoğrafçının işinden zevk alması gerek. Fotoğrafları çekerken o yemeğe iştah duymak çok daha güzel kareler çıkmasını sağlıyor, ardından o yemeği yemek de en güzel ödülü oluyor.
Blogger’lar, gezginler, yemek yemeyi sevenlerin akıllı telefonlarla güzel fotoğraflar çekmeleri için öneriler- Tabak karşınıza gelince 360 derece kendi etrafında çevirip bir bakın, en güzel görünen yeri neresi? Orayı kendinize çevirin ve fotoğraflayın.
- Gün ışığından şaşmayın, mümkünse cam kenarında bir masa isteyin ki yemeğinize vuran gün ışığı onu parlatsın, renklerini coştursun.
- Eğer cam kenarında yemek yiyorsanız tabağınızın ışık alan tarafı daha aydınlık, diğer tarafı daha karanlık olacaktır. Beyaz bir peçeteyi veya tabağı ışık yansıtıcı olarak kullanıp tabağın karanlıkta kalan kısmının yanına bir duvar gibi açarsanız, camdan gelen ışığı tabağa geri yansıtarak tabağınızın aldığı ışığı dengeleyebilirsiniz.
- Flaş kullanmayın; mekânda az ışık varsa makinenizi bir şekilde sabitleyip (mesela elinizin altına bir bardak koyarak) ya da sarsılmamaya çalışarak daha uzun pozlayarak çekmeyi deneyin. İlla flaş kullanmanız gerekiyorsa yemeğe karşıdan flaş patlatmayın. Yemeğin kabak gibi çıkmasına, koyu gölgeler oluşmasına neden olacaktır.
- Yukarıdan çekmek yerine yaklaşık 45 derecelik bir açı ile masada oturduğunuz bakış açısından çekmek kural olmamakla birlikte daha güzel gösterecektir. Siz de yemek yerken hep o açıdan bakıyorsunuz.
- Arka planda gözükenlere dikkat edin. Mümkün olduğunca yakından çekin. Ne olduğu anlaşılamayacak kadar yakından değil elbette ama ana kahraman tabağınız olsun.
