Pişirme Zamanı | Hazırlanma | Kaç Kişilik | Zorluk |
---|---|---|---|
50 dakika | 10 dakika | 2 | Kolay |
Son yıllarda yabancı mutfak kültürünün çok fazla öne çıkartılarak ithal edilmesi, bu yeni yemek kültürlerinin toplumsal olarak ilgi çekici bulunup benimseniyor olması, Türk mutfağının vazgeçilmez ögelerinden biri olan imece usulü yemek üretiminin diğer anonim ve geleneksel zenginliklerimizin unutulması gibi hor görülmesine sebebiyet veriyor. Şehirleşmeyle beraber geleneksel mutfağımız ne yazık ki yok olmaya yüz tuttu. Kısaca bir “yerelden” ve “yöreselden” kopuş süreci yaşıyoruz. Bizi biz yapan unsurlar uçup gittikçe fakirleşiyoruz, en önemlisi kendimize yabancılaşıyoruz.İşte imece usulü mutfak atölyeleri bu duruma bir karşı duruştan öte bir çıkış yolu/alternatifi olarak hayata geçiriliyor. Burada turşudan, peynire, erişteden, sirkeye, salçadan, sucuğa gibi bir dolu insanın bir araya gelerek, konuşarak, eğlenerek ve yardımlaşarak ürettikleri yemekleri global üretim/tüketim sistemine rağmen ayakta tutmaya çalışıyoruz. Var olan imece usulü yemek üretim kültürümüzü korumak günümüzde yeniden keşfedilen “yerel” kültürleri yaşatmak adına da çok önemli bir adım oluyor. Dostların, mahallelinin, akrabaların bir araya geldiği, her türlü duygunun paylaşıldığı bu muhteşem imece üretim şekli, atölyelere katılacakların birer gönül elçisi olmasıyla da anonim olarak paylaşılmaya, anneden kızına, anneanneden torununa yaşamaya devam ediyor.Yardımlaşmanın, dostluğun ve sımsıcak mahalle dayanışmasının yaşamlarımızdan eksik olmaması en büyük dileğimiz.