Menü

Memleketin Sonbahar Güzellikleri-Hürriyet Cumartesi

Pişirme ZamanıHazırlanmaKaç KişilikZorluk
40 dk.20 dk. - 3 gün bekletme25 paketOrta

Memleketin Sonbahar güzellikleri
Alıç_Hünnap_Kuşburnu 2
 Bugünlerin meyveleri çok özel. Trabzon hurmaları başladı.

En pişkinini yemeli; püre yapıp şampanya ile karıştırıp belliniye taş çıkarmalı; sorbe yapıp acıbademle yiyip, bu memleketin güzelliklerini dünyadaki diğer nimetlerle birleştirmeli ve dünyanın en güzel memleketlerinden birinde yaşadığımızı tekrar hissetmeli ve hissettirmeliyiz.
Hele hünnapı, elmamsı, çağla bademimsi tadıyla lahanalı tavuklu bir salatada kullanınca nasıl efsane bir tat oluyor inanamazsınız... Kuşburnu tüm asaleti ve içe dönüküğü ile “gel beni kullan, çay mı yaparsın marmelat mı?” diye sorar gibi.
Bunlar bu memleketin güzellikleri. Dört mevsimi olan, gören gözlere dünya üstündeki cenneti gösteren, memleketin GDO’suz meyveleri...
İstedim ki yerim elverdiğince bu güzelliklerden size bir tatlı bir de az bilinen Kıbrıs deyimi ile“macun” tarifi vereyim. Yaşıtlarımın reçel yapmak ve yemekten uzaklamasına rağmen tatlıya dayanamadıklarını göz önünde bulundurarak, bu güzellikleri tatlıda kullacacak şekilde hazırladım...
Haftanın Bilinmeyen Tarifi:
 Alıç Reçeli, MACUNU:
wm_alıç reçeli 3
Alıç reçeli diye internette bir arama yapınca kuşburnu marmelatı ile aynı teknik çıkıyor, turuncu bir reçel. Oysa alıç tıpkı ayva gibi hatta ayvadan daha da fazla jöle kıvamı vermeye yarayan pektin içeriyor. Böylece suyundan çok lezzetli, bildiğiniz jöle gibi bir reçel çıkıyor.
Tarif Kıbrıs tarifi. Teyzemin, Nafiya Abla’nın, Refika Abla’nın tariflerinin üzerinden atölyede tam haline getirdiğimiz bir tarif.
1 kg alıcı iyice yıkayıp 2’ye kesin veya bıçakla yarın. Böylece çekirdekler rahatça reçele renk verebilecek. Düdüklü tencereye alıçları koyup üzerini 2 parmak geçecek kadar su koyun ki, bu da yaklaşık 5 su bardağı ediyor. Ardından düdüklü tencerede yarım saat pişirin. Düdüklünün basıncı altında alıcın hem rengi hem de aroması çok daha güzel bir şekilde çıkacaktır. Düdüklünüz yok ise ocakta 3 saat kaynatmalısınız. Yarım saat pişirdikten sonra altını kapatın ve kendi kendine soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra kapağını açın ve bir gece kapağı açık bir şekilde bekletin.
Ertesi gün tülbentten süzerek tencereye alın. Yaklaşık 5 su bardağı kadar alıç suyunuz olacaktır. Üzerine 6 su bardağı toz şekeri ekleyin ve ocağa koymadan önce iyice karıştırın. Daha sonra altı kısık bir şekilde ocağa koyun ve karıştırarak ısıtmaya devam edin. Su kaynamadan şekerin erimesi önemli aksi halde reçeliniz kolayca kristallenebilir. 2 saat boyunca kısık ateşte sakince kaynatın. Ara ara kefini almayı unutmayın. Esaslı bir alıç reçeli berrak olmalıdır ve köpük bu berraklığı bozabilir. Arada bir, 1 kaşık kadarını soğuk bir tabağa veya mermere döküp kıvamına bakın. Sonlara doğru nasıl jölelendiğini görünce şaşırıp kalacaksınız.
2 saatin sonunda içerisine 1 limonun suyunu sıkın ve karıştırıp 1-2 dakika pişirdikten sonra kavanozlara pay edin. Soğuyunca katı jölemsi bir kıvamı olacak. Fazla kaynattım diye endişe etmeyin alıç reçeli bu kıvamda olmalıdır.
Düdüklüde Kolay Kızılcık Marmelatlı Cheesecake
8 kişilik
wm_cheesecake 2
Çok tatlı seven gördüm ama cheesecake konusunda çıldıran bir kesim var. Ben kendim tatlıcı olmamama rağmen düdüklünün nemli ortamının cheesecake’a çok iyi geleceğini düşünerek yola çıktım. Akabinde çıkan tarifler ise kanımca olağanüstü oldu. Peynirli bazın üzerine herhangi bir sos kullanabilirsiniz. Kızılcık, ahududu, şeftali marmelatları veya çikolata sosu, balkabağı püresi çok güzel olacak kanaatindeyim.
  • 400 gr sürülebilir beyaz peynir* ve 120 gr toz şekeri robotta, pürüzsüz olana dek çekin. Arada durdurup spatulayla robotun haznesinin kenarlarını sıyırın. (Hazır peynir kullanmak istemezseniz 3,5 lt sütü kesip elde edeceğiniz 400 gr lor peyniriyle yapabilirsiniz.)
  • Peynir ve şeker iyice karışınca, içine 2 adet yumurtayı sırayla atın ve karıştırın. Eğer lor ve şeker iyice karışmadan yumurtaları eklerseniz cheesecake’iniz pürüzsüz olmayabilir.
  • 60 gr kadar süzme yoğurdu ekleyin.
  • Son olarak 1 tatlı kaşığı un ve vanilya özütünü de ekleyin ve yine karıştırın.
  • 2 paket tahıllı bisküviyi havanda iyice ezip toz haline getirin.
  • 80 gr tereyağını tavada eritip, bisküvileri içine koyun ve karıştırın.
  • Daha kavruk bir tat isterseniz biraz kavurabilirsiniz de.
  • Geniş ve büyük bir düdüklü tencerenin içine 3 bardak su koyun.
  • Düdüklü tencerenizin üç ayak aparatını tencereye yerleştirin ve altını açın.
  • Diğer tarafta 60x40 cm’lik bir alüminyum folyoyu uzunlamasına 4 kat yapıp, 60x10 cm’lik bir şerit elde edin. Bu şerit kek kalıbını tencerenin içine koyarken ve çıkarırken çok yardımcı olacak.
  • 18 cm’lik kelepçeli bir kek pişirme kağıdı koyun. Tabanına ve kenarlarına bisküvi, tereyağı karışımını yerleştirin ve elinizle bastırarak sıkıştırın.
  • Bisküvi hazır olunca robottaki karışımı kalıbın ortasına dökün ve kalıbı folyo şeridin ortasına oturtun.
  • Folyonun iki kenarından kaldırıp tencerenin içindeki ayağa oturtun. Folyonun kenarları uzunsa biraz katlayıp sağlam tutacaklar haline getirin.
  • Düdüklü tencerenizin kapağını kapatıp basınç ayarını 2 (et pişirme basıncı) konumuna getirin.
  • Basınç ideal olana kadar yüksek ateşte, istenilen seviyeye ulaşınca kısık ateşte 25 dakika pişirip basıncı alın.
  • Keki folyo kulplardan tutup kaldırın ve 1 saat kadar soğutun.
  • 1 saatin sonunda üstünü kapatıp kalıbıyla birlikte buzdolabına koyun ve en az 3 saat bekletin. Aslında en makbulü 1 gün beklemesi, bu şekilde tadı iyice oturuyor.
  • Kekiniz yeterince dinlendikten sonra çıkarın ve kelepçesinden ayırın.
  • Keskin bir bıçakla dilimleyip servis edin.
  • Servis ederken üzerine kızılcık marmelatı veya sevdiğiniz başka bir asitli meyvenin marmelatını döküp servis edebilirsiniz. Nar, ahududu veya turunçgillerin de çok yakışacağına şüphem yok.
*Labne peynir kutuları ile aynı kutularda beyaz ismi ile satılan peynir.
 
Haftanın Sözü:
Halil Cibran’dan Arkadaşlığı ocak başına benzetmesi üzerine:
Arkadaşınız, cevap bulan gereksinimlerinizdir.
O, sevgiyle ektiğiniz ve şükranla biçtiğiniz tarlanızdır.
O sizin sofranız ve ocak başınızdır. Çünkü ona açlığınızla gelir ve onda huzuru ararsınız.
Arkadaşınız sizinle içinden geldiği gibi konuştuğunda, ne 'hayır' demek zor gelir, ne de 'evet' demekten çekinirsiniz.
 
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.