Sarhoş tavuk

Yılbaşı soframın yıldızı ‘hamur battaniyesinde sarhoş tavuk’ ya da diğer adıyla ‘örtülü tavuk’. Bu tarif benden değil, dönem dönem beni yöneten midemdeki kurttan geliyor. Üstelik, mutfakta gecenin geç saatlerine kadar denemeler yapılarak oluştu.

Yazmaya oturduğumda niyetim nefis bir bütün tavuk ve suyuyla pişen garnitürlerden oluşan bir tarifi yazmaktı. Ancak bazen satırlar ilerlemiyor... İçimi bir sıkıntı basıyor, midemden bir kurt “Hayııır hayııır” diye bağırıyor. Kendisine yukarıdan “Yavrucuğum bu yılbaşı klasiği, farklı bir tarif vermeyeceğim” diye bağırmış olsam da ilerleyemeyen satırlardan, oturup kalkıp kendimi başka şeyler yapar ve düşünür bulmaktan yorgun düştüm. Kolları sıvayıp aklımdaki tarifi yapmaya karar verdim. Aslında epey evvelden birleştirdiğim ama toparlayıp yazıya dökmediğim bir tarifti bu.

HANGİ SEBEPLERLE OLUŞTURDUM Bir kere yılbaşı tavuğu sofrada herkese paylaştırılmaya çalışırken biraz heba oluyor. Kemiklerde etler kalabiliyor. Tavuk fazla kuru, derisi kayış gibi olabiliyor ya da et kemikten ayrılmıyor. Tavuk budunu koparmak için çektiğinizde dağılması tavuğun tam anlamıyla güzel piştiğinin en güzel göstergesi. Davetlileri aynı anda mutlu etmeye çalışmak da cabası. Kimisi beyaz et seviyor kimisi ağzına but sürmüyor ve de servis ederken bunu tutturabilmek başlı başına bir konu oluyor. Hatta kimi istediği parça kalmadığı için mutsuz olabiliyor. İkinci en önemli sebepse pişme saatiyle masaya oturma saatini denkleştirmenin zaman zaman durumu çıkmaza sokması. Tüm bunların yaşanmayacağı, beklese de sıcaklığından ödün vermeyecek bir tarif oluşturmak istedim. Eh bir taraftan da bugün akşama yemek yetiştirme telaşı olacağından henüz karar vermemişlerin, bir gün evvelden tavuğunu marine etmemişlerin suçluluk duygularını hafifleteceği bir tarif olmalıydı. Bu arada klasik tarife de www.refikaninmutfagi.com’dan ulaşabilirsiniz.

MASA SÜSLEME Zorunluluk gibi yapıldığında kâbusa dönebilecek bir süreç. Kasmaya hiç gerek yok. Bu yıl rahat olun, kendinizi bırakın. Masayı büyük bir tabak gibi düşünüp, beyaz masanın üzerine renkli karabiberlerden serpin. İnce biberiye dalları atın. Varsa yıldız anason da çok yakışacaktır. Nar veya kırmızı elma tepelerini, çay mumları kadar açıp içine yerleştirin. Tamamdır!

İSTEYENE BUT, İSTEYENE GÖĞÜS Ben bu tarifi bir bütün tavuğun parçalarına uygun şekilde vereceğim, lütfen isteğiniz ve ihtiyacınıza göre ayarlayın. But sevenler için daha fazla but, göğüs tercih edenler için de fazladan göğüs ekleyebilirsiniz. Geniş bir tencereye dört çorba kaşığı zeytinyağı ekleyin ve tencereniz iyice ısınınca, bir bütün tavuğun parçalarını derili olarak çevire çevire kızartın. Bu kızartma işlemi her tarafı renk değiştirene, yani dışları mühürlenecek kadar olacak. Tam olarak pişmesini istemiyoruz. Birkaç tane de kahverengi kavrulma lekesi nefis olur. Tavukları kızarttıktan sonra kenara alın. Üç soğanı iki milim kalınlığında yarım daireler şeklinde doğrayıp tavuğu kızarttığınız tencerede renkleri değişene kadar yaklaşık üç dakika çevirin. Onları çıkarıp biraz yağ ekleyip, üç tane kırmızı sivri biberi de kabaca doğrayarak tencerede iki dakika çevirin. 10 diş sarımsağı da atın, onların da dışı hafif pembeleşşin. Sonra tüm malzemeleri tekrar tencereye alıp ve dört tane karanfil, bir tarçın çubuğu ve bir çorba kaşığı renkli karabiber ekleyin. Bir çorba kaşığı unu da ekleyip üzerini kapatın. Bu şekilde beş dakika piştikten sonra yarım su bardağı beyaz şarap, bir su bardağı tavuk suyu ekleyin. İyice karıştırın. Bu karışımı kenarları yüksek bir fırın kabına alıp, 10 kayısı ve 15 haşlanmış kestane ekleyin. Kestaneler diri olsun, sadece kabuğunu soyabilecek kıvama gelmeleri yeterli. Kolay kestane soymanın ipucu 4 Aralık 2010 yazımda var. Misafirler gelmeden, son olarak fırınınızdan aldığınız bir ekmek hamuruna merdaneyle kabın şeklini verin. Hamuru çok kalın açarsanız, daha fazla kabaracağından, biraz ince açmaya özen gösterin. Merdane yardımıyla hamuru fırın tepsisinin içine yerleştirin. Artan hamur parçalarından da şeritler yaparak üzerine şekiller verebilirsiniz. Son olarak iki yumurtanın sarısını iki çorba kaşığı suyla sulandırıp bir fırçayla hamurun üzerine sürdük mü, bu iş tamam. Artık fırına girip pişmeye hazır. 200 derecelik fırında 40 dakika kaldıktan sonra battaniyesi sayesinde de epey uzun süre de sıcak kalacak.

YENİ YIL DİLEKLERİ O kadar çok yeni yıl dileği geldi ki, kimseye haksızlık olsun istemedim. Facebook ve Twitter’da paylaştım. GDO yasasının geri alındığı, yeme-içme ve avlanmayla ilgili kurallara herkesin uyduğu, yemenin basit keyfine herkesin varıp hayattaki tüm güzelliklerin basitliklerinden keyif alarak yaşandığı bir yıl olsun. Rufus Wainwright’ın dediği gibi “İnsanın mutlu olması için iş, para, veya aşk gerekmez. Mutluluk sizin ve kendiniz arasında bir mesele” değil mi?